Elia Kazan, anı-biyografi türünde kaleme aldığı “Bir Yaşam” adlı kitabında 94 yıllık hayatını şu üç satırda özetler: “Zamanında ben de birçok kez deri değiştirdim, birçok insanın gıpta edeceği bir hayat yaşadım; çok şiddetli, acımasız değişimlerden geçtim. Olanları genellikle acı tecrübeler sonucunda fark ettim. Pişmanlığı tattım, suçluluğu bir kambur gibi sırtımda taşıdım, gururun da en zirvesini gördüm. Ah! Evet, ne günler geldi geçti!” (Aksoy, 2017).
Asıl adı Elias Kazancıoğlu olup Kayserili bir ailenin oğlu olarak 7 Eylül 1909’da İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Aslen Rum olan ailesi 1913 yılında ABD’ye göç etmiş ve onun ismini Elia Kazan olarak değiştirmişlerdir (y.y., 2021). New York eyaletindeki New Rochelle’de liseyi bitiren Kazan, Massachusetts’te Williams College’de onur listesine girerek yüksek öğrenimini tamamlamış ve Yale Üniversitesi’nde tiyatro öğrenimi görmüştür. 1932 yılında New York’ta oyuncu olarak tiyatroda çalışan Kazan, 1940 yılında tiyatro yönetmenliği yapmaya başlamıştır. Ünü kısa sürede tüm Amerika’ya yayılmış ve Broadway’in en iyi yönetmenleri arasına girmiştir.
‘Yeni Dünya’ ona da yeni ufuklar açmıştır. Kazan, 1947 yılında Cheryl Crawford ile birlikte ‘Actors Studio’ adındaki kendi aktörlük okulunu kurmuştur. Kazan, açtığı bu aktörlük okuluyla Hollywood’a çok başarılı bir oyuncu kadrosu kazandırmıştır. Unutulmaz filmlerinde başroller vererek bir ikon haline getirdiği Marlon Brando onun en gözde öğrencilerinden biridir. Kazan’ın aktörlük okulundaki bir diğer öğrencisi ise James Dean, Kazan’ın 1955 yapımı “Cennet Yolu” adlı filminde oynayarak bir ‘kült figür’ payesine erişmiştir. Tanınmamış oyuncularla çalışmayı seven Kazan, Rod Steiger, Natalie Wood, Lee Remick, Warren Beatty gibi isimleri de Hollywood’un ünlüleri arasına katmıştır. (Aksoy, 2017).
1948’de Oscar’a Uzandı
İlk uzun metrajlı filmini 1945 yılında ‘Bir Genç kız Yetişiyor’du (A Tree Grows in Brooklyn). Bizde ‘Namus Sözü’ ismiyle gösterilen ‘Gentleman’s Agremeent’ 1948’de sekiz dalda Oscar’a aday oldu. ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Yönetmen’ olmak üzere üç kategoride heykele uzanmayı başardı. 1951’de çektiği ve kadrosunda Vivien Leigh, Marlon Brando ve Kim Hunter’ın yer aldığı ‘İhtiras Tramvayı’ (A Streetcar Named Desire), muhteşem bir Tennessee Williams uyarlamasıydı. Bir liman işçisi olan boksörün arkasına aldığı işçilerle başkaldırışını anlattığı, yine Marlon Brandolu ‘Rıhtımlar Üzerinde’ (On the Waterfront) de 1955’te tam 12 dalda Oscar’a aday gösterildi ve sekiz dalda ödülün sahibi oldu. Onun en ünlü adımlarından biri olan John Steinbeck uyarlaması ‘Cennet Yolu’ (East of Eden), genç yaşta hayatını kaybeden sinemanın en büyük ikonlarından James Dean’in rol aldığı nadir yapımlardandı (Vardan U. 2021).
McCarthy’nin Cadı Avı Değirmenine Su Taşıması
Kazan, bu yıllarda Amerika’da hortlayan antikomünizm furyasından dolayı kovuşturma geçirir ve komünistleri zayıflatmak üzere bir muhbirlik rejimi inşa eden iktidarın baskılarıyla, Amerikan Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi HUAC’a ifadeye çağrılır ve orada arkadaşı olan sekiz sanatçıyı ihbar eder. İsmini verdiği kişilerden Charlie Chaplin, Orson Welles, Paul Robeson, Dalton Trumbo gibi dev sanatçı ve senaristler ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. Onun cadı avına yaptığı bu katkılar nedeniyle başta yakın dostu Arthur Miller olmak üzere birçok isimle arası açılmıştır. Dolayısıyla, bu komisyona arkadaşlarının ismini vermekten ötürü ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Bu eleştirilerden sonra, başrolünde Marlon Brando’nun oynadığı “Rıhtımlar Üzerinde” filminin ‘alt-metinleri’ birçok eleştirmen tarafından Kazan’ın, topluma muhbirliğini aklatma çabası olarak yorumlanmıştır (Vardan U. 2021).
Yaşam Boyu Onur Ödülü Verilmesi
Kazan, doksan yaşına ulaştığında kendisine “Academy of Motion Picture Arts and Sciences” tarafından ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ verilmek istenmiştir. Bunun üzerine Kazan’ın ihbar ettiği senarist Abraham Polonsky, ona Onur Oscar’ı verileceğini duyunca ‘Umarım ödülünü alırken birisi onu vurur.’ demiştir. Orson Welles ise ‘Kazan, bir hâindir, bütün arkadaşlarını daha yüksek bir maaş alabilmek için McCarty’ye sattı.’ şeklinde eleştirmiştir. Arkadaşı olan Arthur Miller ise “cadı kazanı” oyununu yazıp sahneleyerek eski dostunu ağır bir dille örselemiştir (Batuhan, 2016). 71. Akademi Ödüllerinde ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’ verilmek istenen Kazan, geçmişte yaptığı bu ihbarlar yüzünden çok şiddetli protesto edilmiş ve Hollywood çalışanları arasında ciddi tartışmalara sebep olmuştur. Tören gecesi, yaklaşık beş yüz kişi “Kara Listeyi Aklamayın!” yazılı pankartlarla, akademiyi protesto etmiştir. Her şeye rağmen Robert De Niro ve Martin Scorsese’nin elleriyle ödülü verilmiştir. Törenin ayakta alkışlanması gerekirken Spielberg, Jim Carrey, Laura Dern gibi aktör/aktrisler, Kazan’a tepki olarak ayağa kalkmadan alkışlamışlardır. Nick Nolte, Ed Harris, Jan Mckellen gibi aktörler ise hiç alkışlamadan ve asık bir yüzle tepki vermişlerdir. Böylece Oscar tarihinin en garip ödül törenlerinden biri yaşanmıştır. Bu törenden sonra tamamen sessizliğe bürünen Kazan, arkada birçok düşman ve unutulmaz filmler bırakarak 94 yıllık görkemli sanat hayatına 28 Eylül 2003’te veda etmiştir (Aksoy, 2017).
Kazan’ın, bir rivayete göre başlarda Cadı avı’na direndiği, ancak daha sonra pes edip arkadaşlarını ihbar ettiği; buna sebep olarak da ‘20th Century Fox’ film şirketinin sözleşmesini yenilememekle tehdit ettiği iddia edilmiştir. Ancak o, arkadaşlarını niçin ihbar ettiğini hayatı boyunca hiçbir zaman açıklayamamıştır. Yaptığı ihbarlardan ötürü de ağır eleştiriler alan Kazan, 1960’larda tiyatrodan uzaklaşır ve sinemayı da ikinci plana bırakarak yazarlığa ağırlık verir (Aksoy, 2017). O, Senatör McCarthy döneminde komünist sanatçıların isimlerini heyete söyleyerek diğer bir deyişle ispiyonlayarak ömür boyu taşıyacağı bir hata yapar. Girdiği her ortamda, vicdan azabı taşıyarak var olmaya çalışır. Bu hatası onu ömür boyu takip eder. Ta ki 90’larında ölene dek… (Sert, 2017).
Kendini Anadolulu Olarak Görmesi
Zülfü Livaneli, onun köklerini hiçbir zaman unutmadığını, zaman zaman Türkiye’yi ziyaret ettiğini, Kayseri’deki köyüne (Germir) gittiğini söylüyor. Yaşar Kemal’le de dostlukları olan Kazan, Livaneli’nin ‘Sis’ adlı filminde küçük bir rol alır. Ayrıca Yılmaz Güney ile iyi derecede dostlukları olan birisiydi. Yönetimi ve senaryosu Yılmaz Güney’e ait 1983 yapımı uzun metrajlı ‘Duvar’ filminin Fransa’da çekimleri sırasında seti ziyaret etmiştir. Livaneli, onun kendini ‘Anadolulu’ olarak tanımladığını; “Ben ne Rum’um ne Türk ne de Amerikalı. Ben Anadoluluyum” dediğini naklediyor (Vardan U. 2021).
O da 7 Eylül 1909’da, Kadıköy’de (Fener) başladığı dünya hayatına 28 Eylül 2003’te, 94 yaşında iken Manhattan’da veda eder. Ele verdiği sanatçı arkadaşlarına dair hiçbir zaman özeleştiri yapmaz. Filmlerinin kalitesi gerçekten tartışma götürmeyecek seviyede çok başarılıdır. Ancak arkadaşlarını ispiyonlama mevzuunda iyi bir duruş sergileyemediği için insanlık sınavında, beyazperdedeki kadar başarılı olamadığı bugün hâlâ onun adına bir leke olarak kalmaya devam ediyor.
Burada kısaca Kazan’ın anı-biyografi türündeki hayat hikâyesinden bahsetmemizin sebebi ne Anadolu kökenli olması, ne de geride unutulmaz filmler bırakmış olmasıdır. Asıl mesele o günkü iktidara muhalif olan en yakın arkadaşlarını ihbar ederek McCarthy yönetiminin ‘cadı avı’ değirmenine iste(me)yerek su taşımış olmasıdır. Ayrıca beraber çalıştığı meslektaşlarını ihbar etmiş olmasından dolayı dünya sinema tarihinde unutulmaz bir yeri olan Kazan’ın, yıllar sonra bile olsa asla affedilmemesi ve yaptığı bu hatanın utancıyla da hayata veda etmek zorunda kalmasıdır.
Kaynakça
Aksoy N. B. (2017, Kasım 22). Elia Kazan; Günahları ve Sevaplarıyla Dünyaca Ünlü Anadolulu Bir Yönetmen. listelist.com https://listelist.com/elia-kazan-kimdir/
(Vardan U. 2021, Mayıs 21). Peki ama kimdir Elia Kazan – İyi sinemacı ve ne yazık ki bir ‘ihbarcı’… https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ugur-vardan/peki-ama-kimdir-elia-kazan-iyi-sinemaci-ve-ne-yazik-ki-bir-ihbarci-41805814
Biyografi.info. (2021). Elia Kazan Biyografisi. Biyografi.info.
Batuhan (2016, Şubat 2). Oscar Tarihindeki En Politik 8 An. onedio.com https://onedio.com/haber/oscar-tarihindeki-en-politik-8-an-683259
Sert S. (2017, 3 Ağustos) Kayseri’den Amerika’ya Elia Kazan’ın öyküsü. https://www.gazeteduvar.com.tr/kitap/2017/08/03/kayseriden-amerikaya-elia-kazanin-oykusu
Anadolu adına büyük bir kabiliyetin kaybı. Diğer taraftan şahsi olarak günü kurtarırken de geleceğin kaybı.