Lacivert gecelerin mehtabıyla biz,
Kızıl güneşi beklerdik tepelerden.
Kavuşurduk eflatun sabahlara,
Derken ışırdı güneş…
Her bir çiğ tanesinden.
.
Dolunay son bir vefa…
Hemen kaybolmazdı göklerden,
Şükranlarını arz ederdi…
Doğan güneşe,
Aldığı şualardan.
.
Sonra… güneş, gün ve biz,
Habersiz kaybolan saatlerden,
Kıskandırırdık zamanı,
Kaçırırdık hatıraları,
Tüm kem bakan gözlerden…
.
Ya şimdi… güneş, gün ve biz,
Yaşıyoruz seni dünyanın ta neresinden,
Kaçsak da içinde adının geçtiği cümlelerden,
Anıyoruz hâlâ seni,
Yaktığımız gemilerden söz etmeden.
.
Buralarda gün güneşten garip,
Gurbetleri beter bizden.
Yaz kıştan, kış yazdan muzdarip,
Sensiz bize mevsimler garip…
Eflatun sabahlarda… arıyoruz Seni
Ve bekliyoruz baharını şikâyet etmeden…
İnsanın içine işleyen çok güzel bir şiir. Teşekkürler Erhan Bey.
Teşekkür ederim Semih hocam
Erhan hocam tebrikler ????… gönlünüze afiyet…
Bu kadar hüzünlendiren kimdir? Hüznün anlatımı da çok usta işi.