Eski Terlik – Ömürbek KARAYEV*

Eski Terlik – Ömürbek KARAYEV*

Çeviri: İbrahim TÜRKHAN Dağın eteğinde yer alan Kayındı adlı köyde bir ebe yaşıyordu. Kocası, evliliklerinden birkaç yıl sonra vefat edince, kızıyla baş başa kalmıştı. Onun evi, sağlık ocağının hemen yanındaydı. Sağlık ocağı inşa edilirken, kolaylık olsun diye, yanına...
Şairler Tepesi – Zeynep Hafsa DAYI

Şairler Tepesi – Zeynep Hafsa DAYI

Kuzeyin soğuk rüzgârları Savrulurmuş uzak diyarlardan. Soğuk, sisli bir kasabada  Yaşarmış bir şair. Kalemler yetişmezmiş Mürekkebin dansına, Kâğıtlar yetmezmiş Kelimelerini tutmaya. Gördüğü her güzellik Can bulurmuş kelâmında.  Dizeleriyle çiçek...
Misafir – Adem YAĞMUR

Misafir – Adem YAĞMUR

Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmış, uykusunu yatağında bırakmıştı. Bugün çok önemliydi. Evde huzur veren bir sessizlik vardı. Bahçede ilkbaharın taze kokulu serinliği, çimlerin nemli ve canlı görüntüleri… Derin bir nefesle içi ferahladı. Bugün misafirlerini...
Bir Zamanların Ruhu – Nurettin SARIASLAN

Bir Zamanların Ruhu – Nurettin SARIASLAN

Bir köy meydanı düşünün: Toprak damlı evlerin önünde, gün batımını izleyen yaşlı bir kadın. Elindeki örgü, yün yumağının rengi kadar sıcak. Yanı başında, çamurdan yapılmış bir testiden su içen çocuklar… Su, testinin gözeneklerinden sızarak serinliğini koruyor. Kadın,...
Meğer – Tahsîn-i KELÂM

Meğer – Tahsîn-i KELÂM

Neden gülüyor diyordum Yüzüm sebepsiz yere. Gamlar kaçışıyor can vere vere! Yağız tebessümler koşturuyor, Sırtında turfanda sırlarla, İhtiyaç duymaksızın eyere. Nedir diyordum hayretimi irken, Neden bu tatlı telaş? Sebebi senmişsin. Yüz göz olmaya başladı şen...
Sessiz Defter – Ömer DİLBAZ

Sessiz Defter – Ömer DİLBAZ

Sabah, gri bir tül gibi şehrin üstüne çökmüştü. Gökyüzü ne ağlıyordu ne de gülüyordu. İstanbul, kendi içine kapanmış gibiydi. Boğazdan esen rüzgâr, köprü ayaklarına çarpıp geri dönüyor, betonun diliyle konuşuyordu. Köprünün tam altındaydı yeri. Yusuf oradaydı. Eski...