Ellerim başımla gör sarmaş dolaş,
Gözlerim hasretle olmuş bir kumaş.
Şu yurtsuz, göçebe, koşan canhıraş,
Yâr! Gönlümün uzandığı yerdesin.
Hâlimin öyküsü hamuş sanatkâr,
Tuttuğum eliyle hayalim sakar.
Bak şu şiirlere, hep yalvar yakar,
Yâr! Sözümün usandığı yerdesin.
Candan can aşıran duman serdesin,
Bazen bir od gibi âh, içerdesin!
Ölüm dirim arasında kertesin,
Yâr! Ufkun kan/f kuşandığı yerdesin.
Boynu kırık zaman an ederinde,
Kışlarım yıkanır aşkın terinde,
Göz göze gelmenin vakti derdim de
Yâr! Yüzümün utandığı yerdesin.
Şu naz kılıcını sakla kınına,
Has bahçem uğramış sam akınına,
Irmaklar süremez el yangınıma,
Yâr! Canımın susadığı yerdesin.
Heveslere yuvalanmış kusurlar,
Kâh baş çeker binler, kâh da küsurlar,
Açsan can kapımı dertler üşürler,
Yâr! Ömrümün uzadığı yerdesin.
Kan revan, can denen minik serçenin,
Kara bulut, kar kış, zifir gecenin…
Şiire döktüğüm binbir lehçenin,
Yâr! Yaramı tuzladığı yerdesin.