Ruhun ceplerinde var mı metelik,

Mazeret ihramı yırtık ve delik,

Çık şu kor dediğin kül girdabından,

Kalbin gözlerine sürme sadelik.

Gözlerin dilinde döner acaba,

Sarmal balçığına atılmış çapa,

Hamleler pek güdük, nasırlı çaba,

Çiçeğe su çeken dalda tembellik.

Saz kırık, telleri titrer mekânsız,

Nâdi avaz avaz, şarkı makamsız,

Yürekler kalkışır atmaya kansız,

Engebe, sarp yokuş, aleladelik.

Gün düştün hayattan hep bıktığınla,

Ördüğün yârenlik, ego tığınla,

Sözler kale gibi kumdan yığınla,

Kalp tadı yok dilde, lafta ebelik.

Ne çok kir üst üste, suyla sarılmış,

Çakırkeyif dünyaya, güya darılmış,

Nedir o arınmış, hû’yla karılmış,

Bildin mi tortusuz, yalın bendelik?