Arlin Çiçekçi’yi bir eğitim sonunda düzenlenen öykü gecesinde tanıdım. Hikâyelerin peşinden gitmeyi seven biri olarak yazarın hikâyesine -elbette günümüzde kişisel hikâyelerimizi anlattığımız- bir sosyal medya hesabından ulaştım. Gerisi çorap söküğü gibi geldi. Hayatını araştırma, söyleşilerini dinleme, röportajlarını okuma ve tabii ki kitapları…
“Servi Nine ve Üç Güzeller” ile böyle tanıştım. Hem de ne tanışma! Kurgusuyla, ustaca kullanılmış büyülü diliyle, karakterlerin çarpıcı hikâyeleriyle bir efsanenin içinde buldum kendimi.
Haydi gelin! Şimdi 2023 yılında Duygu Asena Roman Ödülü’nü hak etmiş bu masalsı roman hakkında konuşalım.
İlk kitabı “Beşerbazın Marifeti”ni 2021’de yayımlayan Arlin Çiçekçi, ikinci kitabı “Servi Nine ve Üç Güzeller”e etkileyici bir girişle başlıyor. “Hayat, anlardan ibaret derler ama yanılırlar, hayat aslında sonlardan ibarettir.” Bundan sonra romanın her bir bölümü sonlarla kuruluyor. Birinci son, ikinci son, üçüncü son… İşte Suna’nın hikâyesi bu sonlarla başlıyor.
“Neticede kimi döve döve öldürüyor; kimi de imanını kıra kıra.”
Roman, temelde Suna’nın hikâyesine sırtını dayamış olsa da aslında tarihten günümüze, gerçek ve hayalî birçok kadının hikâyesini barındırıyor. Hikâyenin anlatıcısı olan Servi Nine tarafından rüyalar yoluyla Suna’ya yazdırılan Bedriye, Yeter ve Zemzem’in hikâyeleriyle kadına şiddetin tarihsel seyri ve bu şiddetin her dönem farklı şekillerde ortaya çıkması metinde okuyucuya açık bir şekilde gösteriliyor. Hikâyedeki kadınlardan bazıları fiziksel şiddete maruz kalırken bazıları da psikolojik ve sözel şiddetin mağduru olarak karşımıza çıkıyor. Bunu Suna’nın, özüne olan inancının, eşi Fırat tarafından kırıldığını sık sık ifade etmesinden anlıyoruz.
Romanda kadın temasının dışında çevre ve doğanın katledilmesi, hak ihlalleri gibi toplumsal meselelerle aşk ve baba ile oğul ilişkisi de etkileyici bir dille anlatılmış. Suna, kendisiyle bağ kurduğu, evinin önündeki servi ağacının köklerini koruyabilmek için gerçek olmayan bir rivayetten yola çıkarak birçok hikâye uydurur ve bunu herkese inandırmak için arkadaşları Dina ve Ararat’tan yardım alır. Yazar, katman katman oluşturduğu bu hikâyelerle dikkat çekmek istediği meseleleri acı edebiyatına dönüştürmeden, salt duyguya hitap ederek okuyucuya mesajını veriyor.
Masalsı bir dili olan hikâyenin anlatıcısı -aynı zamanda başkarakteri olan- Servi Nine, başından itibaren okurunu hikâyenin içine çekiyor ve insana sanki bir efsane denizinin içinde yüzüyormuş hissi veriyor. Servi Nine, ağdalı olmayan fakat etkileyici ve samimi anlatımıyla âdeta çıtır çıtır yanan bir sobanın başında masal anlatan ninelerimizi andırıyor. Geçmişten getirdiği anlatılarının yanında, okuyucuya ara ara gelecekten de ipuçları vermeyi ihmal etmiyor.
Romanda beni en çok etkileyen şeylerden biri de yazarın Anadolu coğrafyasının kadim kültürlerini iç içe geçirmesi, bunu hem karakter hem de dil ve üslup olarak esere yansıtmış olmasıydı. Türkü, deyiş, deyim gibi kültürel birçok unsurun da kullanıldığı eserde, Suna’nın çocukluğunda halasından dinlediği “Üç Güzeller” türküsü ön plana çıkıyor.
“Üç güzeller, üç güzeller
Kol kol olmuş gezerler
Üç güzeller indi çaya
Üçü de birbirinden maya
Cemalin benziyor aya
Üç güzeller allanacak
Allanıp da pullanacak
Al yanaklar ballanacak
Üç güzeller, üç güzeller”
Yazar Arlin Çiçekçi, –Duygu Asena Roman Ödülü’nün jüri üyesinin de belirttiği gibi- Türkçeyi kullanmadaki yetkinliğini ve bir hikâye anlatıcısı olmadaki ustalığını bu romanla ispat ederek okunmaya ve üzerinde düşünmeye layık bir eser ortaya koymuş. Okuyucuya ise eseri hak ettiği yere taşımak kalmış. Keyifli okumalar!
Öncelikle bu güzel çalışma için emeğinize sağlık. Ben bu şiddet konusunda iki önemli konuya temas etmek istiyorum. Birincisi! eğer ebeveyn olarak yavrularımızı sevgi ve şefkatle büyütürsek zannımca şiddetin önüne geçebilir. İkincisi; kadının erkeğe olan şiddetine de çok şahit oldum. Çoğunlukla psikolojik az da olsa fiziksel hatta bundan dolayı intihar eden erkekler bilirim. Ama erkeğe şiddet çeşitli sebeplerle gün yüzüne çıkmıyor Şiddet bizim sorunumuz ve biz çözmeliyiz.
Yorumunuz için teşekkürler. Ebeveyn olarak şefkat odaklı nesil yetiştirme konusunda size katılıyorum. Şiddet kime yapılırsa yapılsın kabul edilemez. Bu konuda farkındalığımızın artması temennisiyle.
Şahsi fikrim yazıya biri eleştirel üç açıdan bakmak gerektiği yönünde.
Önce eleştirel yönü. Konu biraz havada kalmış hissi verdi nedense bende. Sanki biraz daha mı acilmaliydi bilemedim.
İkincisi, yazıda kadına şiddet konusuna dikkat çekilmesinin, geri kalmış toplumların şiddetin her türlüsünü normal bir davranış olarak görme algısının değişmesi adına umut verici bir adım gördüğümden takdir edilesi buluyorum.
Son olarak, yazı diliniz usta bir roman yazarı kadar mükemmel olmuş. Seçilen kelimeler, zaman uyumu, benzetmeler vs. son derece akıcı. Her cümleyi bir seferde kendi anlamında anlamak mümkün hale gelmiş. Yürekten kutluyorum.
Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim. Yazıyı biraz daha derinleştirseydim kitap hakkında spoiler vermiş olacaktım. Sadece romana karşı bir merak uyandırmak istedim. Tabi ki her tür kendi içinde bir kurala sahiptir. Bu nedenle kitap analiz yazıları üzerinde biraz daha çalışacağım.
Sevgili Safiye Hanım,
Güzel ve sempatik kaleminizden Arlin Çiçekçi’nin ödüllü kitabı “Servi Nine ve Üç Güzeller” hakkında fikir edinmek faydalı ve ufuk açıcı oldu.
Teşekkürler.
Teşekkür ederim. Herkesin kendinden bir şey bulacağı bir eser olduğunu düşünüyorum.
“Hayat sonlardan ibarettir” cümlesi suan yaşadığım duygu durumuna hitap ediyor.
Ama biliyorum ki her son aynı zamanda bir başlangıç.
Etkileyici bir yazı olmuş. En kisa zamanda bu kıymetli eseri okumak istiyorum.Olusturdugunuz farkındalık için teşekkür ederim.Yeni yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyorum
Romanda bunun gibi sayısız etkileyici cümle olduğu ip ucunu vereyim. Yorumunuz için teşekkürler.
Kitabın ana temalarını detaylı ve anlaşılır bir biçimde ele almanız, henüz kitabı okumamış biri olarak fazlasıyla merak uyandırdı ve en kısa zamanda okumak istediklerim listesinde yerini aldı. Çok teşekkürler!
Yorumun için çok teşekkürler. Kitap sadece işlediği temalarıyla değil dil ve üslubun etkileyiciliği ile de dikkat çekici.
Bugünlerde kitap arayışında biri olarak okunacaklar listeme alma isteği uyandıran bir anlatımla karlaşmak beni mutlu etti. Kitap tanıtımı için teşekkür ederim. Başka kitapların da yorumunu merakla bekliyorum.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Derinden etkilendiğim kitapların analzini yapmayı ben de çok isterim. Sevgiler..