Yapraklanıyorsun uçsuz bucaksız
Gözlerinin görmediği göklere, daha yeşil
İncecik narince, fark etmeden
Açık açık, gölge gölge
Renk renk tomurcuklar
Göğe çok daha göğe…
Yaprak yaprak, canın nasıl isterse dallanıyorsun
Bahar, soğuk ve nasıl kucaklaşıyorsa
Yağmur düştükçe üstüne
Kendini sana yapıştırmaya iniyor koşarak
Şehvetle sana susamış
Gözleri kum içinde
Ardında yalın ayak şaklayan şimşek
Ilık ateş
Isınmış bir kuş bazen
Bazen iki gümüş martı
Beyazlarını öperek boyunları
Macbeth’i lanetliyor yine
Ve karaşın karga dalgalarıyla boğulan güneşimi
Sıkıp havayı, kutsuyor yeşilini
Göğe ayak basanları seviyor
O şey ki büyülü
Bahar, insana serçe şakırdamasını dinletirse
İnsan uyuduğu yerden bile yeşillenir
Çiçekler açar kabrinin üstünde
Sen böyle uçsuz bucaksız dallandığın gibi
Göğün her bir telinde
Yaprak yaprak, canın nasıl isterse dallanıyorsun
Bu yeşil evreni yutacak, bilmiyorsun
Tomur tomur açılan renkler
Herkesin gözleri çiçek
Her şey apansız açılacak
Paslanmış tel örgüler
Yerinde kurumuş meyveler
Çaysamış dudakların
Dolap arkasına düşmüş çay kaşığı
Soğuktan buz kesmiş gül belki
Fincan kenarında tutunmuş kahve lekesi
Menteşesi kırık çekmece, belki bir sene
Kabuksu dudakların
Bandı atmış kitap sayfaları
Hayallerin, zaafların, gecelerin
Ve her şey apansız açılacak
Pembemsi bir beyaz patlayacak
Yoksunluğun ömür boyu içindeki
Ve aniden fark edeceksin sana gelen baharı
Fark edeceksin
Bir kadife çiçeği açarken ayaklarında
Sen daha toprağa doymamışsın
Tozlu ya da sıradan her ne varsa
Duyduğun herkesten farklı
Kucak dolusu yeşili yalnızlaştıracaksın
*Anadolu’da güllerin yanında uzayan gül dalına benzeyen ama asla gül açmacak ayrıksıya verilen ad.
Nagihan hanım, bu güzel şiirinizi paylaştığınız için teşekkürler.
Yeni şiirlerinizi okumak dileğiyle.
Teşekkürler ???? çok incesiniz
Kucak dolusu yeşili yalnızlaştırmak…çok güzel..????????
???? Teşekkürler Elif…
Benim de en sevdiğim satırlardan biri
Teşekkürler ???? çok incesiniz