Balkanlarda yaklaşık 500 yıl hüküm süren Osmanlıdan geriye binlerce eser ve dili Türkçeden de binlerce kelime kalmıştır. Bu yapı ve kelimelerin dökümü üzerine sayılamayacak kadar çok çalışma yapılmıştır. Ancak her bir çalışma çoğu zaman bir insanın yıllarına mal olmaktadır. Hatta bazen en namüsait şartlar altında bu çalışmalar vücuda getirilmiştir. Böyle bir ilim ve araştırma âşığı da Tahir Dizdari’dir.

Tahir Dizdari, aslen Türk olan ve II. Bayezid zamanında İznik’ten İşkodra’ya göç eden, vatansever bir ailenin çocuğu olarak 1900 yılının Mart ayında İşkodra’da dünyaya gelmiştir. İşkodra’da kale muhafızlığı yaptıkları için “dizdar” olarak tanınmışlardır. Osmanlı sultanı II. Bayezid Han’ın damadı Nasuf Dizdari, sultan tarafından İşkodra’ya kale muhafızı olarak vazifelendirilmiştir.

Meşhur bir dilci olan babası Nasuf Dizdari, ana dili Arnavutçanın yanında çok iyi derecede Türkçe, Almanca ve İtalyanca bilmekteydi. Birçok dergide yazılar yayımlamıştır. Folklorik değerleri toplayan iyi bir dil bilim tarihçisi ve vatansever kimliğiyle öne çıkmış biri olup mektup ve şarkı metinleriyle tanınmıştır. Dizdari küçük yaşlardan itibaren babası vesilesiyle yazı dünyasını tanımıştır. Çocukluk yılları medeni ve ilmi bir ortamda geçmiştir. Müslüman olan Dizdar ailesi, sahip olduğu entelektüel ortamın yanı sıra hem zenginliği hem de Osmanlı padişahına yakınlığı ve bağlılığı ile bilinmekteydi.

İptidai mektepten sonra rüştiye mektebine başlayan Dizdari, Balkan Harpleri sebebiyle okulu kapanınca eğitimini yarım bırakıp ülkesine dönmek zorunda kalmıştır. Bu sırada çok iyi bir derecede Türkçe ve Arapça öğrenmiştir. Daha sonra Arnavutluk’ta genellikle Müslüman ailelerin çocuklarını okuttuğu Katolik Okulu olan Saverian Kolejinde eğitimine devam etmiştir. 1920 yılında Saverian Kolejinde lise eğitimini yüksek ortalama ile bitirdiğinde Fransızca ve İtalyancaya da iyi şekilde hâkim olmuştur. 1920-1924 yılları arasında İstanbul’da mülkiyeyi bitirmiş ve yine aynı yıl içinde İşkodra Belediyesinde memur olarak işe başlamıştır. İstanbul’da okurken tanıştığı ve Arnavutluk’a gelmesi için teşvik ettiği Türk bir ebe olan İstanbullu Fatma Makbûle Hanım ile 1925’te evlenmiştir.

1924’ten sonra ilk olarak İç İşleri Bakanlığında, daha sonra da Nüfus Müdürlüğünde sekreterlik yapmıştır. 1931 yılında İstihbarat Daire Başkanlığına baş sekreter olarak atanmıştır. 1935’te bu görevden Fier vali yardımcılığı görevine, 1937 yılında ise Puke’de vali yardımcılığına tayin olmuştur. 1929 yılında 109 sayfalık bir eser olan Kasabalar Kanunnamesi’ni yazmıştır. Yazar, kendisinin de yöneticilik yaptığı yıllarda yazdığı bu eserle, karşılaştığı sorunlara çözümler üretmeye çalışmıştır. 1935 yılında devlet adamlarına bir rehber hükmündeki 185 sayfalık Konferanslar Rehberi adlı eseri yazmıştır. Bu çalışma büyük yankı bulmuş Hylli Drites ve Leka gibi dergilerde yayınlanmıştır (Balaban & Yılmaz, 2012).

1937 yılından 1939’a kadar Puke şehrinde vali yardımcısı iken, faşizm işgalindeki İtalyanlara karşı gösterdiği üstün çaba ve onlara verdiği zarar yüzünden İtalyanlarca 1939 yılında Pavia’ya sürgüne gönderilmiştir. 1942’ye kadar İtalya’nın Colfiorito Di Foligno ve Pavia bölgelerinde sürgünde kalmıştır. 1942 yılının ortalarında sürgünden döndükten sonra bir kitapçı dükkânı açar ve bu arada takma isimlerle zamanın gazetelerinde yazılar yazmaya başlar (Balaban & Yılmaz, 2012). 

1944 yılında Bashkimi i Kombit gazetesinde Pyes Vetveten (Kendi Kendime Sorarım) isimli köşede yazılar yazar. Burada da takma isim kullanmıştır. Daha sonra yine aynı gazetede Bishtiqindija takma adıyla Arnavutçadaki Farsça Kökenli Kelimeler yazısını yazmaya başlamıştır. Toponimi üzerine yaptığı çalışmalar Kraja adıyla Bashkimi i Kombit gazetesinde basılır. Sonrasında değişik gazete ve dergilerde çeşitli konularda yazılar kaleme alır.

25 Ocak 1946 tarihinde Yazarlar Birliği üyesi olarak seçilir. Sözlük ve folklor çalışmaları yapmaya başladığı 1946-1951 yılları Dizdari için dilcilikte bir dönüm noktasıdır. 1946-1949 yıllarında etimolojik ve folklorik derlemeler yapmak amacıyla bir grup gençle tüm Arnavutluk’u gezer ve topladığı materyalleri 800 sayfa hâlinde Folklor Enstitüsüne teslim eder.

27 Şubat 1951 tarihinde siyasal olaylar nedeniyle hapse atılır. 13 ay süren soruşturma sonunda delil yetersizliğinden serbest bırakılır. Hapisten çıktıktan sonra Folklor Enstitüsünde çalışmaya başlar ve bu zaman diliminde daha önce topladığı millî şarkılar, öyküler, bulmacalar, vecizeler ve atasözlerinden oluşan derlemeler yapar. Bu derlemelerin çoğu daha sonra kitap hâline gelir (Balaban & Yılmaz, 2012).

Fjalor i Oriantalizmave Në Gjuhën Shqipe (Arnavutçadaki Oryantalizmler Sözlüğü)

Dizdari bu eserinde, Arnavutluk’un bütün bölgelerini dolaşarak halk ağzındaki Türkçe kelime ve deyimleri sistemli bir şekilde derlemiş ve işlemiştir. Bu sözlük çalışması, 1960-1962 yıllarında USHT bülteninde tefrika şeklinde yayımlanır. 1964-1966 yılları arasında Filoloji Çalışmalar Bülteni’nde çalışmalarının devamı yayımlanır. 1962, 1968 ve 1969 yıllarında Tiran’da Albanoloji Çalışmaları Konferansı’nda yazılar kaleme alıp bunları konferanslarda sunar. Kasım 1962’de gerçekleşen 1. Albanoloji Araştırmaları Konferansı için “Arnavutçadaki Türkizmler Hakkında Bazı İncelemeler” isimli bildirisini hazırlamıştır. Dönemin resmî dil biliminin yazara ve çalışmasına karşı umursamaz tavrı net görülebilmektedir. Bildirisi konferans bildirisi olarak değil de konferans tartışması olarak listelenmiştir. Bu durum dönemin resmî tavrının aşikâr göstergesidir. 

1965 yılında kıdemli ilim meslektaşı olarak Arnavutça Dil Enstitüsünde çalışmaya başlar. İtalya’da faşistlerce hapsedildiği dönemde başladığı yaklaşık 30 yıllık kapsamlı ve fedakâr bir çalışmadan sonra Arnavutçadaki Türkizmler eserini, Tiran’da vefat ettiği 6 Mayıs 1972 tarihinden birkaç hafta önce tamamlayabilmiştir. Bu eser, daktiloyla yazılmış 2045 sayfadan oluşmaktaydı. Dizdari dil bilimci değildi fakat medrese ve katolik Saverian Kolejinde eğitim görmesinden dolayı neredeyse tüm Doğu ve Batı dillerine son derece vâkıftı. Arnavutluk’ta komünizm rejimi döneminde Türk dili ya da diğer Doğu kültür ve dillerinin bölümleri bulunmadığından oryantalizm alanındaki araştırma ve çalışmalar çok eksik ve yetersizdi. Dizdari bu manada devasa bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bu alanda akademik araştırma imkânı olmamasına rağmen Arnavutçadaki türkizmlerin derlenmesi için ayak basılmadık köy ve okunmadık metin bırakmamıştır. Komünistler tarafından kovalanmış, tutuklanmış fakat yine de vazgeçmemiştir (Xhanari, 2017). 

Sözlüğün derlenmesi esnasında ne kadar büyük zorlukların yaşandığını anlayabilmek için tarihî bir gerçeği paylaşmak yeterlidir. Sözlükle ilgili sıkça ilmî meselelerde Türk ve Balkan türkologları ile görüşmesi gerekiyordu fakat komünist rejim altında yaşayan bir Arnavut’un yurt dışına mektup göndermesi ve yabancılardan mektup kabulü yapması mümkün değildi. Çok ilginç bir çözüm bulmuştur. Yabancı (Türk ve Macar) diplomatların haftalık pazar alışverişlerini perşembeleri yaptıklarını keşfetmiştir. Evde türkologlara ithafen 3×4 cm boyutlarında çok küçük mektuplar hazırlar ve küçük zarflar içine yerleştirirdi. Bir keçi alıp perşembe günleri pazarda gezdirirdi. Hiç konuşmadan yaklaşır ve gizlice ceplerine kendisi için o denli değerli zarfları koyuverirdi. Aynı şekilde bir ya da iki ay sonra cevaplarını alırdı. Bazen mektup cevapsız kalırdı. Bugün asıllarıyla tüm yazışmalar elde mevcuttur. Özellikle 1963-1971 yılları arasında Türk Dil Kurumunda çalışan Hikmet Dizdaroğlu ile ve o yıllarda Ankara’da çalışan Arnavut-Türk tarihçi Necip Alpan ile görüşmüştür. Aynı zamanda Macar türkolog H. Nemeth ile çokça yazışmaları mevcuttur. Tüm bu türkologlar başladığı çalışmayı bitirebilmesi için tebrik ve teşvik etmişlerdir. Ünlü Macar türkolog Nemeth mektuplarından birinde: “Eserinizden bütün dünya türkologları yararlanacaktır. Topladığınız malzemeler hem çok güzel, hem çok değerli, hem de sağlamdır. Balkan Yarımadası dillerinden hiçbirinin Türkçe unsurları bu kadar yetkinlikle toplanmamıştır. Derslerimde ve yazılarımda da adınızdan ve çalışmalarınızdan birçok kereler bahsettim.” ifadelerini kullanır. Hikmet Dizdaroğlu ile yazışması hakkında Türk Dili dergisinde bir yazı da çıkar. Bu mektuplarda bir yandan bulduğu kelimeler ve toplayabildiği sözlük serveti için benzersiz bir mutluluk ifade ederken öbür yandan bu eserin Arnavut bilim kurumlarının yayımlanmasını engelleyeceği hissiyle üzüntüsünü dile getirmiştir. Dizdari, eserini 1966’da bitirdikten sonra 1972 yılına kadar düzenlemelerini gerçekleştirmiş ve onu Arnavutluk’un en yüksek dil kurumu olan Albanoloji Enstitüsüne resmen teslim etmiştir. Tahmin ettiği gibi Arnavut dil bilim ve bilim akademisi eseri teslim aldıktan sonra kasaya kilitlemiş ve yayımlamamıştır. Uzun yıllar enstitüde yayımlanmayı beklemiş ve nihayet İslam Düşüncesi ve Medeniyeti Arnavutluk Enstitüsünün (AIITC) sponsorluğunda bu kıymetli eser, 2005 yılında bitiminden yaklaşık 40 yıl sonra basılabilmiştir. Dünyaca bilinen College de France kurumundan oryantalistlerin kongresine katılmak üzere meşhur oryantalist olarak davet edilmiş fakat kongreden önce vefat etmesinden dolayı katılamamıştır. Sözlük, her bir kelime için detaylı bilgi verdiğinden leksikografi alanında benzersiz bir eserdir (Xhanari, 2017).

Bu çalışma Divanü Lügati’t-Türk’te olduğu gibi daha çok ansiklopedik bir eser olarak meydana getirilmiştir. Eserde, Türkçe kelime ve deyimler, atasözleri, özel isimler, Türkçe yer adları ve Türkçe ekler de ele alınıp incelenmiştir. Eserin baş tarafında Arnavut birkaç akademisyen tarafından yazılmış takdim ve değerlendirme yazıları (s. I-VIII), tanıtım yazılarından sonra yazarın ön sözü bulunmaktadır (s. IX-XIV). Bu ön sözde Türkçenin etkisiyle Arnavutçaya 4406 kelime geçtiğini belirterek bu sözcükleri tasnif etmiş ve sayısal olarak değerlendirmiştir. Bu rakam Yılmaz’a (2018) göre mükerrer kelimeler çıkarılınca 4370’tir. Daha sonra kısaltmalar tablosu ve içindekiler listesi verilmiştir. (s. XV-XVIII) Sözlük kısmı (s. 1-1168) ve sonda ise bibliyografya, yayıncıların takdim yazılarının İngilizce, Türkçe ve Arapça çevirileri ve yazarın ön sözünün İngilizce tercümesi bulunmaktadır. (s. 1168-1201) Birinci bölümde Türkçe, Arapça ve Farsça sözcüklerin etimolojik dökümü ve iki dilden gelen kelimelerin oluşturduğu bileşik şekillerin etimolojik dökümünü Arapça 1460, Farsça 505, Türkçe 1732 kelime olarak vermiştir (Balaban & Yılmaz, 2012).

Sözlüğün hazırlanış usulünü Xhanari dokuz madde olarak verir; 1. Kelimenin Türkçedeki karşılığını verir ve Türkçenin diğer oryantal dilleriyle (Arapça, Farsça) bağlantısının izlerinden giderek kelimenin aslını sunar. 2. Arnavutçadaki detaylı kullanımı gösterilir, ilk anlamı ve yıllar boyunca kazandığı diğer ikinci ve mecaz anlamları verilir. 3. Kelimeyi fonetik ve semantik örneklerle eşleştirerek detaylı bir şekilde Arnavutçadaki coğrafi ve diyalektolojik dağılımını da gösterilir. 4. Diğer Balkan dillerindeki dağılımını gösterir ve bu yöntemle doğrudan diğer Balkan dillerinin Türkçeden aldığı ve ortak olarak Arnavutçada da kullanılan ortak alıntıları gösterir. Balkan dilleri hakkındaki tüm açıklamaları için kaynakçalarını da zikreder. 5. Özenle topladığı türkülerdeki kullanımlar hakkında ilginç veriler vardır. 6. Birçok alıntı için Osmanlı İmparatorluğunun Arnavutluk’taki 500 yılı boyunca yayılmış Doğu kökenli âdet, melodi, oyun ve enstrümanlar hakkında bilgi verir. 7. Birçok alıntı için kullanımına göre eş anlamlı kelimeleri ve anlatım biçimlerini verir. 8. Kelime açıklamaları vasıtasıyla Osmanlıca kökenli yer adları hakkında bilgi verir. 9. Her kelime çok zengin bir bibliyografya eşliğinde verilir (Xhanari, 2017). Sözlükteki kelimelerin türleriyle ilgili Harri geniş biz analiz çalışması yapmıştır (Harri, 2015). Yılmaz ise bu kelimelerin tematik ve dil unsurları bakımından tasniflerini yapmıştır (Yılmaz, 2018).

Dizdari’nin sözlüğü Arnavutluk ile sınırlıydı. Yugoslavya döneminde Türkoloji ve oryantalizm çalışmaları bölümü bulunan Kosova ve Makedonya’da bildiri, makale ve doktora tezi seviyelerinde çalışmalar da yapılmıştır. Prof. Mehdi Polisi ise Makedonyadaki Arnavutların dilindeki oryantalizmler hakkındaki doktora tezini hazırlarken Makedonya’da Arnavutların yaşadığı Kalkandelen, Gostivar, Debre ve Kumanova gibi şehir ve bazı köylerde Türkizmlerin dağılımına dair detaylı bir analiz çalışması yapmıştır. Böylece Türkçeden bu lehçelere de giren alıntıların gramer özelliklerini ve aldığı eklerin özelliklerinin incelenmesi tamamlanmıştır. 

2010 yılında Prof. Dr. Emil Lafe’nin düzeltmeleriyle Botim i Fondacioni Kulturor İranian –Saadi Shirazi tarafından yayımlanan yazarın 500’e yakın kelime bulunan Sözlüklerden Toplanmış Kelimeler ve Bashkimi i Kombit gazetesinde yazdığı Arnavutçadaki Farsça Kökenli Kelimeler adlı yazılarından oluşan iki sözlüğü daha vardır.

Dizdari’nin bu eserine ilave olarak Kosovalı yazar Mikel Ndreca Arnavutçadaki Yabancı Kelimeler ve Deyimler Sözlüğünü hazırlamıştır. Ayrıca Xhanari’nin (2006) iki monografisini de burada eklemek gerek. İlki Diğer Balkan Dilleri ile Kıyasen Arnavutçadaki Türkçe Alıntılar Üzerine  ismini taşımakta olup 544 sayfalık epey hacimli bir eserdir. İkinci monografisi ise Arnavutça Sözlüklerdeki Türkçe Alıntılar ve Semantik Bakımdan İncelemeleri adındadır. Arnavutçada, Türkizmler hakkında, ilk defa yapılan bu tür analiz 311 sayfadır. Balkan Dillerindeki Ortak Türkizmalar Sözlüğü ise Xhanari’nin (2015) 905 sayfalık en hacimli eseridir. Kendi türünde ilk olan bu sözlük Balkanlardaki sekiz dilde (Arnavutça, Boşnakça, Bulgarca, Hırvatça, Makedonca, Romence, Sırpça ve Yunanca) ortak Türkizmlerin belirlenmesi olup yaklaşık 5.000 ortak anlamdaş sözcük barındırmaktadır.

Değeri öldükten sonra anlaşılan usta dilci ve Türkologa vefa borcunu zamanın Cumhurbaşkanı 16 Ekim 1995 tarihinde Arnavutluk’un en önemli nişanı sayılan Naim Frasheri ödülü takdim ederek öder (Balaban & Yılmaz, 2012).

Kaynakça

Balaban, A., Yılmaz, S. (2012). Arnavutluk’ta Yaşamış Bir Türkolog: Tahir Dizdari. (ss. 13-19). İçinde: ULUSLARARASI DİL VE EDEBİYAT ÇALIŞMALARI KONFERANSI, “Türk ve Arnavut Kültüründe Ortak Yönler”, 25-26 Mayıs 2012, Tiran-Albania.

Harri, U. (2015). Veçori të Turqizmave në Gjuhën Shqipe Përmes Fjalorit të Orientalizmave të Tahir Dizdarit (Basılmamış Doktora Tezi). Universiteti i Tiranës fakulteti i gjuhëve të huaja.

Lafe, E. (2010). Persizmat Në Gjuhën Shqipe dhe Studimi i Tyre. Botimet ide art.

Latifi, L. (2006). Huazimet turke në gjuhën shqipe krahasuar me gjuhët e tjera të Ballkanit. Tiranë. 

Özler, A. B. (1961). Dil: Arnavutçada Türkçe Kelimeler. Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, XI(121),  

Xhanari Latifi, L. (2012). Turqizmat dhe Semantika e Tyre në Fjaloret e Shqipes. Tiranë.

Xhanari Latifi, L. (2015). Balkan dillerindeki ortak türkizmalar sözlüğü, Pamukkale Üniversitesi Yayınları  No:30.

Xhanari Latifi, L. (2017). Arnavut Araştırmacılarının Arnavutçadaki Turkizmalara Yönelik Hazırladıkları Sözlükler ve Dil Araştırmaları. (ss. 438-449). (Ed. Erdoğan Boz, Ferdi Bozkurt, Fatih Doğru, Duygu Kamacı, Ezgi Girişen Aslan, N. İçinde: II. Uluslararası Sözlükbilimi Sempozyumu Bildiri Kitabı.

Yılmaz, S. (2018). Tahir Dizdari’nin ‘Arnavut Dilindeki Oryantal Kelimeler Sözlüğü’ Adlı Eserine Göre Türkçenin Arnavutçaya Etkisi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, University of Prishtina.