Günümüz Türkçesinde farklı dillerden ödünçlenmiş ve günlük dile girmiş pek çok kelime bulunmaktadır. Dili eski hâline döndürmek, saf Türkçe yazmak iddiasında olmak kadar, dilde başka dillerden alınan kelimelere ağırlık vererek onların kullanımını artırmak da birer uç anlayıştır. Dile kabul edilen her kelime bir zenginliktir. Ancak bu kelimeler, Türkçenin yapısına uygun doğru bir elbise ile temsil edilmelidir. Dilin ahengine, akışına, akustiğine ve telaffuz geleneğine uygun olmalıdır. 

Bu yazıda, Türkçe kelimelerde ince sesler ve uzun sesler konusuna örnekler verip doğru kullanımlar üzerinden çıkarımlar yapılmaya gayret edilecektir. Bilindiği gibi eski Türkçede ince ses ve uzun ses yoktur. Tarih içinde Türkçede özellikle Farsça ve Arapçanın tesiri ile bu seslere sahip kelimeler de kullanılmaya başlanmıştır. Arap harflerinin kullanıldığı dönemlerde ince, uzun seslerin okunmasında ve telaffuzunda sorun yaşanmıyordu. Ancak Latin alfabesi ile durum değişiklik gösterdi. 

Türk Dil Kurumu resmî sitesinde bu konu özelinde kullanılmak üzere Düzeltme İşareti başlığı bulunmaktadır ve ince, uzun sesler için aynı işaret (^) kullanılmaktadır (TDK, 2023). Sitede yer alan ilk kural şöyledir:

“Yazılışları bir, anlamları ve söyleyişleri ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlüler üzerine (^) konur. Adem, âdem; adet, âdet; aşık, âşık; hal, hâl…”

Bu yazımlarda sorun yok. Sitede yer verilmemiş ama mesela, “ama” ile “âmâ”nın yazımında farklılık olması kaçınılmaz bir durumdur.

İkinci kural da şöyle ifade edilmiştir:

“Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelimelerle özel adlarda bulunan ince g, k ünsüzlerinden sonra gelen a ve u ünlüleri üzerine konur: Dergâh, gâvur, karargâh, tezgâh, yadigâr, Nigâr; dükkân, hikâye, kâfir, kâğıt, Hakkâri, Kâzım; gülgûn, merzengûş; mahkûm, mezkûr, sükûn, sükût vb. Kişi ve yer adlarında ince l ünsüzünden sonra gelen a ve u ünlüleri de düzeltme işareti ile yazılır: Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, İslâhiye, Lâdik, Lâpseki, Selânik vb.” Bu kural şu esasla tespit edilmiştir: Türkçede uzunluğunu muhafaza eden bütün sesler ve l sesinin ince okunduğu her durum imlada gösterilmemekte ancak a ve u ünlülerinin yanında ince okunan g, k sesleri yanındaki ünlünün üzerine düzeltme işareti konularak belirtilmektedir (Altun, 2010 s. 2).

Burada dikkat çeken ilk örnek Halûk kelimesidir. İkinci hecedeki u harfi uzun mu, ince mi? Ayrıca kelime gerçekte bir uzun sese ve bir ince sese sahip. Hâluk. Ancak ince sesi ifade etmek için de uzun sesi ifade etmek için de aynı işaret kullanılmak zorunda. İkincisi Nalân kelimesi. Bu kelime de ilk hecesinde uzun sese sahip olmasına rağmen yazımda gösterilmemiş. Doğrusu Nâlân olmalı. Ama ikinci sesteki işaret farklı olmalı. Yine sitede yer alan Bâlâ yerleşim yerinin yazımı bir kurala göre yazılmış (Balâ) ancak kelime güncel kullanımda bu şekilde telaffuz edilmez. Aslında Bâlâ olması gerekir ki özel isim olarak kullanılırken de bu şekilde hem ince hem uzun sesle ifade edilir. Lâpseki yerleşim yeri için de Lâpseki yazımı uygun görülmüş. Fakat bu kelimenin ilk hecesi sadece ince okunur, uzun ses yoktur. Hâl kelimesi hem ince hem de uzun okunurken Lâpseki sadece ince okunmaktadır. Bütün benzer kullanımlarda (l) harfi ile ilgili kurala uydurma gibi bir zorlamaya gidilmiştir. Elâzığ olarak yazılan kelimedeki a sesi hiçbir zaman ince okunmaz. Bu arada şu kural da hatırdan çıkarılmamalıdır: Türkçede ince a taşıyan her kelime yabancı kökenlidir (Ergin, 2013, s.72).

Bir de nispet ekinin uzun olması ile ilgili bir kural var, o da şöyle: 

“Nispet ekinin, belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için düzeltme imi kullanılır: (Türk) askeri ve askerî (okul), (İslam) dini ve dinî (bilgiler), (fizik) ilmi ve ilmî (tartışmalar), (Atatürk’ün) resmi ve resmî (kuruluşlar) vb.”

Bir kural da uzun ünlüler ile ilgilidir:

“Kökeni Türkçe olan kelimelerde bugün uzun ünlü yoktur (Ergin, 2013, s. 53). Uzun ünlü, Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren kelimelerde görülür: Âdalet (ada:let), beraber (bera:ber), ifade (ifa:de), kaide (ka:ide), numune (numu:ne), sade (sa:de), şair (şa:ir) vb. Ancak bu uzun ünlüler yazıda herhangi bir işaretle gösterilmez.”

Bunlar dışında sitede uzun ve ince okunma ile ilgili kural yok. Ancak ilk akla gelen ahlak kelimesinin yazımı ve telaffuzu arasında sorun görülmektedir ve maalesef günümüzde kelimenin ikinci hecesini kalın a ile telaffuz edenler var. Kelimenin ikinci sesi ince olmalıdır. (L) sesinin inceltme gibi bir özelliğinden bahsedilse bile mesela salak kelimesinde bu durum görülmez. Her kelimeye bir kural konulamayacağına göre bir işaretle bu sorunu çözmek mümkündür.  

Latince kardia, Arapça kalb olan kalp kelimesi, TDK sözlüğünde inceltme olmadan yazılmıştır. Günümüzde genel kullanım açısından sorun olmayan bu kelime gerçekte telaffuz edildiği gibi ince a ile yazılmalıdır. Türkçeyi bilmeyen birinin bu kelimeyi okuması durumunda kalın a ile çıkacak olan ses kaba olacak ve ses kelimeyi yansıtmayacaktır. 

Sitede katil ve kadir kelimelerinin uzatma işareti olmadan kullanımının yaygın olduğu ifade edilmektedir ancak kadir kelimesi için bu tespit artık çok geride kalmıştır. Kadir özel isim olarak kullanıldığında uzatma olmaz ancak ilahi bir sıfat olan Kadîr olduğunda anlam değişmektedir. Fakat bu kelimenin Türkçede daha çok Kâdir formu kullanıldığı için yazımda veya telaffuzda çok sorun olmamaktadır. Katil ise çok yaygın bir kelimedir ve telaffuzda sorun yaşanmamaktadır. Ancak yine de ilk seslinin uzun yazılması gerekmektedir. 

İlahi kelimesi, TDK sözlüğünde, ilaha ait olan ve bir şiir türü gibi farklı anlamlarda kullanılmasına rağmen aynı şekilde yazılmaktadır. Ancak kelime her iki anlamda da uzun â ile okunmaktadır. Yani söyleyişte farklı yazımda farklı bir durum söz konusudur. Yine TDK sözlüğünde ahiret kelimesinin a harfi uzun telaffuz edilmekte ama harf kısa yazılmakta. Bu genel kabul görmüş bir yazım durumu ancak benzer o kadar kelime var ki bunlar uzatma işareti olmazsa yanlış telaffuz edilmektedir. Alet mi âlet mi? Nasıl ayırt edilecek? Sözlükte alet şeklinde yazılmış. Bu durumda akıl yazıp âkıl olarak mı telaffuz etmek gerek? Akıllı, tecrübeli insan anlamındaki akil kelimesindeki a uzun okunmak zorunda ama kısa yazılmakta. Türkçeye başka dillerden girmiş kelimelerle, Türkçe kelimelerin telaffuzları adına birçok kural öğrenmek zordur ama tek bir işaretle bu sorun ortadan kaldırılabilir. 

Hayal kelimesinin yazımında ikinci a için bir inceltme gerekmektedir. Hayalî derken sondaki i sesi uzun olduğu gibi utanma duygusu olan anlamında hayâlı derken de işaretin inceltme değil uzatma olduğunun belli olması gerekmektedir. 

Bu konu yeniden ele alınmalı ve dilimiz güncel vaziyete göre formatlanmalıdır. TDK sitesinde olması gereken güncellemelerin yanında bazı kitap ve platformlarda kimi kelimelerin yazımı ile ilgili olarak güncel olmayan durumlara da rastlanmaktadır. Mesela Kur’an-ı Kerim uzatma olmadan yazılmaktadır. Ancak bazı metinlerde ısrarla Kur’ân şeklinde a seslisinin uzun olduğu görülmektedir. Bunun sebebi Arapça yazılışa bağlı kalma anlayışıdır. Kur’an ve Kerim kelimeleri hidayet, ibadet, rıza, ebedi kelimelerinde olduğu gibi uzun sesle kısa ses arasında bir sesle ile telaffuz edilir.   

Birkaç örnek daha vermek gerekirse: Günümüzde çok kullanımı olmasa da kâtip kelimesindeki a harfinin ince sesli olarak işaretlenmesi gerekmektedir. Ahlak kelimesi de çok yanlış telaffuz edilen kelimelerdendir. Yazılışında hiçbir işaret kullanılmayan kelimenin ikinci a’sı inceltme işareti ile yazılmalıdır. Bunlar gibi kullanımlar özellikle yurt dışındaki Türkçe konuşan topluluklar için telaffuz sorunlarına yol açmaktadır. Her bir kavram kullanıldığı kültür topluluğu içinde tam olarak bilinir ve doğru olarak telaffuz edilir. Dil içinde önemli bir durumdur bu. Ayet ve sure kelimeleri bu kabîldendir mesela. Bu kelimeler eskiden beri kullanılagelen ve eğitimde bir yeri olan kavramlar olduğu için yanlış telaffuz edilmezler. Ancak iş yine Türkçe öğrenenlere, başka ülkelerde yaşayıp da Türkçe konuşan topluluklara geldiğinde yanlışlık başlar. Bu yüzden örnek olarak ayet ve sure gibi terim şeklinde kullanılan kelimelerinin uzatma ile yazılmaları, telaffuzda ciddi bir rahatlama sağlayacaktır. 

Görüldüğü gibi Türkçe kelimelerin bazılarında uzatma, bazılarında inceltme işareti kullanılması kaçınılmaz bir durumdur. Buna benzer bir durum da bazı kelimelerde kullanılan, kullanılması gereken ve kullanılmaması gereken kesme işaretlerinde görülmektedir. 

Kaynakça:  

Altun, H. O. (2010). Düzeltme İşareti ve Türkçede Yazıldığı Gibi Okunmayan Kelimeler. Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 17(43), 167-179.

Ergin, M. (2013). Türk Dil Bilgisi, Bayrak Yayınları. 

TDK (2023). Düzeltme İşareti. TDK. https://www.tdk.gov.tr/icerik/yazim-kurallari/duzeltme-isareti