açın kollarınızı açın
ey şiirin müdavimleri
yuvalar kurun kuramsal dizelerden
şehirler oluşturun barışın komutanlarıyla
ormanları olsun bu şehirlerin
çeşit çeşit ağaçlarıyla
meyvesi durmadan veren
gönülleri kırmadan deren
nadaslansın usulca
tane tane dağılsın toprak
toprağın bağrında yatıyor
binbir türlü vuslat
dallarıyla
yaprağıyla
hazan rüzgȃrında savrulan
çil çil umut getirin
nehirleriyle susuzluğa kansın
vefayı biriktirin
çok yüzlülükten arınarak
dili aşk söyleyen
gönlü nefret peyleyenlerden ırak
dili gönlü bir olun
pir olun güneşin doğduğu her yerde
saçın tohumlarınızı saçın
ey şiirin müdavimleri
toprağı olun en derin sözlerin
suyu olun en duygulu gizlerin
güneşi olmaktan yorulmayın
döneklere inat
keşfedilmemiş hayallerin
sırların
sandukadan çıkmış
vuslatsız sevda bohçalarının
sesi nefesi olun
serinlik serpin körpe dudaklara
alaylı alaysız
kendinden geçmişlere inat
elifi mertek sansanız da
tutkuyla coşun hecelerde
ezgisel âlemler kurun dizelerde
sezgisel sevdalar güftelensin
kıtalarda
kıtalar aşılsın bıkmaksızın
ansızın
gelsin g’özlenenler
sızım sızım
dolansın yürekler
her yürek bir muştu bekler
yazın kelâmlarınızı yazın
ey şiirin müdavimleri
renk renk çiçeklensin gönüller