Faz – Tahsîn-i KELÂM

Faz – Tahsîn-i KELÂM

Kalmışım dört duvara, kayıtsız şartsız esir, Değirmen taşı zaman, ânıma düşmüş asır. Sayfalar savruk kışır, sükûtum altın dane, Fasıllar açar gayra, nerde kendime tesir. Yollar âşığı olmuş, boyun eğdiği çölün, Şavk atmamış ay yüzü, ışığı sönmüş gölün. Bağımdan gül...
Yağma – Tahsîn-i KELÂM

Yağma – Tahsîn-i KELÂM

Aradım, aradım, baş koyam eşik Ne yolmuş, pek zorlu, nefis sırnaşık! Dolandım, meğerse dost mihrabında Başımla ayağım oldu birleşik. Bir çemen, bir zülüf aldattı bizi Ölümcül, zehirli, bal tatlı bizi! Heves kafesine kapattı bizi Salladı, uyuttu, hoş dünya beşik....
Mazeret – Tahsîn-i KELÂM

Mazeret – Tahsîn-i KELÂM

Mahcup yüzünden inen arınç sicimleriyle, Zülfünü gecelerin, ördün mü aşk hamalı? Şu pişmanlık sarmalı, anlık geçim yeriyle, Geçip gitmeden önce, küstün mü aşk hamalı? Çapraşık mazeretler, bitmez say say ‘ama’lı, Eyne kaftan giysen ne, kalbin binbir yamalı, Buldun mu o...
Nerdesin? – Tahsîn-i KELÂM

Nerdesin? – Tahsîn-i KELÂM

Ellerim başımla gör sarmaş dolaş, Gözlerim hasretle olmuş bir kumaş. Şu yurtsuz, göçebe, koşan canhıraş, Yâr! Gönlümün uzandığı yerdesin. Hâlimin öyküsü hamuş sanatkâr, Tuttuğum eliyle hayalim sakar. Bak şu şiirlere, hep yalvar yakar, Yâr! Sözümün usandığı yerdesin....
Özgelim – Tahsîn-i KELÂM

Özgelim – Tahsîn-i KELÂM

Sürmeler kuyruk olmuş o yıldız gözlerine, Çevirirsin baktıkça yüreği köz yerine. Asimetrik vurursun örselenmiş ritmine, Ve üstüne kördüğüm attığın sözlerinle. Arala bak kapıyı, kâh bahar karnavalı Kâh her çeşit enstrüman kâh bir çoban kavalı. Sinmiş yolların tozu, kaç...