– I –

maviye meydan okur kuşlar

kanatlarında öbek öbek aşk

hür şarkılar, dillerinde muttasıl

ilhamı ilkyaz seferlerinde saklı

safir perdeden ağır ağır inen bir fasıl

şimdi puslu tepelerde melodik yankısı

kuşlarla başa baş, çalımlı bir poyraz

hercai güz bulutlarında mutat naz

uçsuz bucaksız yol, doludizgin an

akrep bilge kılavuz, nefes nefese yelkovan

bir yanda ayrılık senfonisi çalarken akşam

diğer yanda göç mevsimine uyanıyor tan.

– II –

ekime kalan öksüz bir tasa bugün

damla damla yaş mahmur gözlerinde

feleğin çemberinden geçmiş gökyüzünün

el sallayan çınarlardan kuşlara son serzeniş

neden ki bu terk ediş, bu vakitsiz gidiş?

çatılardan yükselen onulmaz feryat figan

ötüşlerin yetimi sabahlar, kuşluklar perişan

konan yok gayrı kurşuni pervazlara

karalar bağlarken şimalde talihsiz veda

güneye konan sevinç, sımsıcak bir bekleyiş

göçmen kuşlara, bu unutulmaz elveda

bu ihtiram, bu destansı söyleyiş.

– III –

coşkun bir arefede şimdi uzak diyarlar

sanki yıllardır gözlenen nigar var

ummanların üstünde bir uçuş efsanesi

vahalara ses soluk, dizi dizi turnalar

kuşlara yeni mesken bir palmiye gölgesi

şetaret koylarının güya kırk gün, kırk gecesi

öyle ya, ötsün artık tulu renginde bülbüller

küllerinden doğarken ufukta yeni günler

haki adımlar boyu envaitürlü çiçek

kuşlara türkü ayların nazım güzelinden

‘af gelmiş kırlara, haydi!’ sedasına dek

bir zerrin güneş bahardan yükselirken.