Temmuz sızıyor penceremden içeri
Dalgalar vuruyor sahillere
Uğulduyor ağaçlar, başlarını kaldırmış
O derin maviliğe…
Temmuz sızıyor penceremden içeri
Karanlıkları uğurluyor ateş böcekleri
Gün ışıyor, kuşlar selamlıyor sabahı
Yağmurlar tutamıyor damlalarını
Bir tohum kaldırıyor topraktan başını
Taşıyor coşkun ırmaklar
Kanat sesleri duyuluyor uzak diyarlardan
Zümrüdüanka gibi…
Temmuz sızıyor penceremden içeri
Yüzümde oluşan buruk tebessüm
Yüreğimde bir başka temmuzun izleri
Bir sır olarak kalmış hatıralar
Defter arasında saklanmış, kuru bir gül gibi…
Temmuz sızıyor penceremden içeri
Sessizce kaybolan zamanın içinde
Silinmiş geçmişin yankıları
Yaldızlı yıldızlar düşüyor gökyüzünden
Soluklarıma karışmış bir yaz gecesi rüyası
Ürkek bir kuş misali konmuş sevinçler avuçlarıma
Takvim yaprakları değişmiş, suya yazılı sözler silinmiş,
O koca güz geçmiş,
Zemheriler dinmiş!
Yeni ve yeniden bir nefes gibi
Temmuz sızıyor penceremden içeri.
Keyifle okudum.
Kaleminize sağlık.