Ne desem sana hâlden, baldan kelam etsem boş;
Aşk tonu, aşk rengiyle, sözümü süslesem boş.
Gönlümün desti geçmez, şu sendeki gurura;
Göğü doldurup sunsam, sana göre kâse’m boş.
Yoluna bahar sersem, uğruna ümran kursam,
Duyulmamış, dupduru şiirlerden okusam;
Kilidi naz kapına, her gün mekik dokusam,
Üstüm başım yırttığım, eylediğim kasem boş.
Kâh neşeli dil olsam kâh bağlasam ağıda,
Kalbimin nasır tutmuş çarıksız ayağı da
Çiçek çiçek heceyi, döken şu saf kâğıda,
Kalem denen sevdalı, sebatkâr rakkâsem boş.
Bazen kabir azabı bazen cennetten resim,
Küsüşün beklenmedik, gülüşün bin merasim;
Ne yollara başvurdum, değiştim mevsim mevsim,
Kış olsam uzağında, ateşinde kalsam boş.
Aşıkların ve maşukların hali