Gönlümün hâl diline kalmadı sözde gelim

Hece hece değdikçe titretir özüm telin

Kalem kâğıt ardında görmeyip gönül elin

Gazel deyip geçenle geçimim yoktur benim

Kırılmış dalı, dertten gök renk düşmüş mahına

Sırlamış sözlerini akl ermez izahına

Can kulağı vermeyip bin şiirlik ahına

Ozan deyip geçenle geçimim yoktur benim

Onsuz çözen var mıdır vuslat denen mevzuyu

Anlayana inceden hatırlatır “ba’su”yu

Altın terlerken zemin döker sema can suyu

Hazan deyip geçenle geçimim yoktur benim

Ne dem sakladı yüzün bülbülde taştı keder

Hiç sorma hele nazın döktürür âşıka ter

Bilmeden gülüşüne kaç bahar eşlik eder

Güzel deyip geçenle geçimim yoktur benim

Aşk ölmez varsa ölen o da bir hayvani ten

Kâh değişir dört mevsim yüreğinde aniden

Kâh hüzün kâh tebessüm âşıkın her anı dem

Bazen deyip geçenle geçimim yoktur benim…