Bir ihtimaldi seni sevmek,

Kendimden geçmenin sessiz bahanesi.

Bir sokak kadar yakın,

Bir ömür kadar dokunulmaz…

En çok da içimdeydin,

Hiç bilmeden oturduğun o yerde.

Ben sana mecbur değildim aslında,

Her suskunluğumda sen konuşuyordun içimden.

Bir çay demliyordum mesela,

İlk yudumu hep sana denk geliyordu;

Gözlerin gibi koyu,

Bakışların kadar yakıcı.

Yalnızca sen yoktun içlerinde

Ben, senin yokluğuna çarpa çarpa

Duvara dönüştüm;

Bir şehirde, bir sokakta, bir hiçlikte.

Sevmek bazen ağırdır;

Taşar, taşımaz seni içimde.

Sitemim bundandır, sevgili!

Bir defa bakmadın arkana,

Bin kere dönemedim ben kendime.

“Paylaşmak” dedin,

Sanki aşk fazla iddialıymış gibi.

Oysa ben senden hiçbir şey istememiştim,

Yalnızca… Biraz yer açmanı.

Şimdi bütün şiirler kararsız,

Kâğıtlarda senin ismini arıyor.

Bir fotoğraf, yarım bir gülüş,

Bir “keşke” kadar yakıcı.

Ben sana mecburum

Sen hâlâ yoksun.