Esra AYDAN
Kuşlarla birlikte uyanma
Onlar erken yaşar
erken ölür
Kursaklarından turuncu
bahar
Tan yerinde kara düğüm
Timurlenkin saçları gibi
sökülür
Dar imbiklerden
Fil mi geçer pire mi?
Perçin perçin gölgeler
Harabeler üstünde
Üç asrın semiz, harabatî devleri
Ölümü eritir yokluk tavında
Doğarken tek, ölürken çoğuz
Kör perilerle yağmur avında
Aynı göğün altında
Begonvil ve martılar
Yanağımda yağmurun
Isırgan öpücüğü
Helezon çağrısı sırça kundakta
Keder dağının yakubu benim
Sen arefeyken bayram kuşanan
Ben kara haber pembe dudakta
Gün sarı, yeşil
Gün güneş içmiş
Güneşten yakın göğe
Ihlamurlar ekili
Uykusunda ölmüş
Susuz karanfil
Tunç sandıkta
Metruk güneşler kilitli
Siyah ve beyaz gibiyiz
Aramızda yedi renk
Mum erir
Kuş ölür
büyü bozulur
Kusursuz bir kıyam
Tanrı huzurunda..
Ecnebi dillerinde unutulmuş mahlasım
Bu ibrişim evrende
Ne eksik ne fazlayım
Yoksulluğu giderir
çocuk gülüşü
Kalanla gideni eşit tutmayan
Öksüz ülke gibi bakar
gözlerin
Oysa rüyaların sesi olmalı
Göğsümde bir kuğu
Hiç uyutmayan
Gözlerin sağır sultan
Yok uykudan uyanası
Sözlerin cin biberi
Medusanın saçlarına dolanası
Karanlık fersahlarda
umarsız ve kedersiz
Çocukların aç öldüğünden
habersiz..
farklı bir söylem…çok güzel…
Yüreğinize, kaleminize sağlık ????????????