Kibir dolu sağanak,

Doludizgin düşünce…

Bir iki doldu sığmaz birikim

Usul usul uyuşturur sığınak.

.

Yumruktur ağırlığı,

Korkular cephesi.

Söz kadar keskin,

Sükût kadar derindir cesaret.

.

Yirmiden yukarı sallanıyor yükseklik çukuru

Kara parçası, koyu yeryüzü çatısı.

Mahiyetsiz sıfatlar yığını…

Zorluk kolaya galebe çalıyor.

.

Tok karnına açlık,

Tükenmişlik ızdırabı.

Dönmüş gözü tekerrür,

Kinini kusar sancısı.

.

Bir miktar tohum;

Sarı, yeşil, kırmızı…

Yaprağıyla bütünse

Toprağından bağımsız.

.

Nereden ve nasıl?

Sakin kalabilmek kansızlık.

Sınırı yok, parlar afilisinden

Sırıtır yabancı gamsızlık.

Sözler benim değilse kimindir?

Seçmeli hangi biri piştisi

Verir dehşet delilik,

Siren sesine irkilmemek ne garip!

.

Güven ardına sual

Niyeti cüretkâr seçeneksiz.

Fikirsiz zikir pek mümkün,

Zorlama anarşi cumhuriyeti.

.

Nöbetleşe kuruyan tarla,

Verimsiz hasılat.

Yolsak bitse haşerat,

Birinden yüz dane bereket.

.

Yaprak topraktan bihaber,

Toplandı güneşe suçlar bütünü.

Bunca yol uçuruma düştü,

Reva sayar boşa gayret.

.

Cama vurur haykırmak

Susmak en güçlü intihar!

Sarmak nafile, kıvranmak…

Kurur, kaskatı kanar.

.

Tılsım tılsım,

Katman katman üstüne.

Cevher varmak sırrına,

Köşeleri teğet geçmek.

.

Şalteri karışık düzenek

Taşları domino devirir, devrilir.

Yanmasa tutuşur içlerine

Devirler şaşırtır devreleri.

.

Yosun tutar fikriyat,

Sözsüz yürür kervan…

Ahmaklık!

Devenin iradesini yok saymak.

.

Söyler sözün minvali,

Gözler serili aynalar.

Hırkası üstünde atılımlar

Yok mu gerçek sinyali?

.

Her sabah veda telaşı,

Döngüsü metcezir.

Kaygı korku ikiz kardeş

Kaynamak, bilmek bilinci.

.

Varlık yoktan,

Gün karanlıktan,

Biz darlıktan,

Çıkmaya çaba aydınlığa.

.

Direncin son demleri

Filizleniyor uğruna kırmak.

Öyküler yitik,

Bütününe hasret cümleler kurmak.