Bulutlar deniz uykusunda,

Zaten hiç olmamış dağ suru,

Dalgalar gidişin yan unsuru

Yağmurlar ülkesinde bugün

Hava alabildiğine kupkuru.

Gök deniz yıldızlar kucağı,

El değmemiş koylar kadar duru.

Yollar kanlı bıçaklı dönüşle

Ardıma bakma korkusu…

Gri bulutlar gibi üzerimde

Sırtıma geçirdiğim umut,

Bir yelek deniz kumundan.

Kaygan taşlara basıyorum,

Yosun kundaklara sarılı.

Ellerimle yoluyorum,

Kasırgaların saçlarını bazen

Bazen de çölleri suluyorum.

Hiçbiri alışkın değil,

Birinin boynu kırılıyor

Biri yutamadan boğuluyor.

Yorgunluğum zaman denizinde kulaç;

Çılgınlığım ekmeğe, suya muhtaç.

Yol çiziyorum her gece çıkışı

Güneşin taze kâküllerine,

Yan çiziyorum

Her seferinde kendime.

Çok irdelemiyorum artık azıksızlığımı

İçimin yamaçlarında,

Gözlerimin çiselediği

Rengârenk özür çiçekleri,

Kaçtığım kendime armağan.

Bütün kulplar ellerimden uzak,

Gözlerimden sicim salayım,

Şu sabah parlayan

Akşam kızıl aynaya!

Hadi bakalım desem

İkimiz aynı aya,

Kavuşur mu gözlerimiz?