Neden gülüyor diyordum

Yüzüm sebepsiz yere.

Gamlar kaçışıyor can vere vere!

Yağız tebessümler koşturuyor,

Sırtında turfanda sırlarla,

İhtiyaç duymaksızın eyere.

Nedir diyordum hayretimi irken,

Neden bu tatlı telaş?

Sebebi senmişsin.

Yüz göz olmaya başladı şen mırıltılar,

Havlu atmış hamuş dilimle.

Girmez oldu şiirle arama artık,

Kaidesiz, kalitesiz kelimeler.

El çekti o yaka paça olduğum

Arsız yakınmalar, yersiz yerinmeler.

Ne diye vara yoğa bırakırsın kendini derdim!

Terk etti gözyaşı savurganlığını gözlerim,

Sebebi senmişsin.

Kara sular inerdi donuk bakışlarımın ayağına,

Kar suyu indi köklerine ümitlerimin.

İçinin yağları eriyor sevinçten,

Kol kola, sokak sokak yalnızlığımın.

Canımın burnunda hoş bir rayiha,

Tam da canım burnumdayken.

Buram buram ter kokusuymuş oysa

Yüzüme koşuşan tebessümlerin…

Sebebi senmişsin.

Göz kırpıyor çiğ tanesi yıldızlar,

Erime hevesiyle sabahın kucağında.

Işıklar sızıyor aralarından,

Abus yüzlü kırk harami bulutların.

Ayakları kadife sahillere basıyor,

Meltemlere çıpalı umutlarımın.

Çalıya çırpıya takılırken sersemce,

Çam devirmeyi bıraktı kuruntularım!

Sebebi senmişsin.

Düşüp dururken balçıktan mahzenine,

Akşamların şu kızıl saçlısı.

Bir de içine kapanmayı öğrenmiş,

Sabahların ayak direyen nazlısı.

Şimdi sanki koşar adım şafaklara,

Salınan bakışlarınla atbaşı.

Dibimde biten ufuk çizgisi,

Can ciğer şimdi alnımın çizgileriyle…

Sebebi senmişsin,

Sebebi sen.