ufukta düğün mü var?
bu ne cümbüş, bu hoş hâl…
uzaklar ışıl ışıl,
kına yakmış bulutlar!
gün varırken geceye
göğe yangın umutlar.
kuşlar binbir şiveyle
okur kırık havalar,
renkler oynar işveyle
arşı kaplar nevalar.
ufukta düğün mü var?
bu ne huzur, bu şevk, haz…
kıyılar som yakamoz,
şen şakrak narin sazlar!
lacivertte naz, niyaz
göz kırpar tüm yıldızlar.
dalgalara gün vurur,
köpük köpük duygular.
sevinçten ağlar durur
billuri, gümüş sular.
ufukta düğün mü var?
bu ne coşku, bu telaş…
bağ bahçe yakut diyar
bezenmiş çim, yoncalar!
parıl parıl toprak, taş
gamzeli gül, goncalar.
ağaçlarda rast seda…
ritim tutmuş yel eser!
güneşte mahcup eda,
nakış nakış gülümser.
Düğün yaklaşımı ile hiç bakmamıştım gün batımına. Kaleminize, gönlünüze sağlık.
Çok teşekkür ederim Sevgili Emine hanım. Gün batımı manzarasının zenginliği, farklı çağrışımlara zemin hazırlıyor. Düğün gibi daha pek çok benzetmelere kapı aralıyor. Dikkatiniz için tekrar sağ olun. Sevgiyle kalın.
Sanat dokunduğu her şeyi dönüştürür. Sanatsal bakış açısına o kadar ihtiyacımız var ki, su gibi hayat gibi.
“Sanatsal bakış açısı”. Güzel bir değerlendirme. Kıymetli yorumunuz için çok teşekkürler Adem Bey. Sağ olun.