Bu hayatta herkes birini ya da bir şeyi bekliyor. Bazen umutla bazen heyecanla bazen de korkuyla. Bu satırları okuyanlar içinde “Ben hiçbir şey beklemiyorum.” diyen var mıdır? Meraktan soruyorum. Öyle kişilerle karşılaştım ki hayattan bir beklentileri yoktu ve sadece ölümü bekliyorlardı. Beklemek kaderimiz sanırım.
Uzun yıllar kavuşmayı beklediğim doğrudur. Umutla, hasretle ve inatla. Zaman zaman beklemenin ağırlığını kalbimde ağır bir yük olarak hissettim. Sanırım omuzlarımdaki sorumluluk pes etmemi engelledi. Bir gün bana gelen görüntülü bir aramayla özlemim zirveyi gördü. Hatmiler arasına diktiği susam çiçekleri çoğalmış ve mor mor açmıştı. Bir anda tutamadım kendimi. Ağladım. Çünkü o çiçekleri sulayan el bu dünyaya “Elveda!” demişti. Beklemek nafile…
Bu fotoğrafı çekerken ve daha sonraları ona her baktığımda, senede bir defa ziyaret edebildiğim bu mahallede birkaç kiloluk gıda paketini alan ve bunun için koca bir yılı bekleyen teyzenin çağrıştırdığı en güçlü duygu: Yıllarca kavuşmayı beklediğim, elleri susam çiçeği kokan…
Çekim Bilgileri
Camera: Nikon D90
Lens: Nikon 18-105mm
Diyafram: f5.6
Perde Hızı: 1/640
ISO: 250
Odak Uzaklığı: 85mm