Meğer – Tahsîn-i KELÂM

Meğer – Tahsîn-i KELÂM

Neden gülüyor diyordum Yüzüm sebepsiz yere. Gamlar kaçışıyor can vere vere! Yağız tebessümler koşturuyor, Sırtında turfanda sırlarla, İhtiyaç duymaksızın eyere. Nedir diyordum hayretimi irken, Neden bu tatlı telaş? Sebebi senmişsin. Yüz göz olmaya başladı şen...
Argın – Tahsîn-i KELÂM

Argın – Tahsîn-i KELÂM

Kiminde kopukluk başlar zırnıkla, Kiminde önemsiz bir ısırıkla. İblis eylem süsler, övgüler düzer; Derinden, kadife, şuh hazırlıkla. Kökü yer tutmamış, rûzigâr serde; Nefsi dizginsiz at, terbiye-gerde. Ne saf durur ne asaf durduğu yerde, Uslanmaz, usanmaz aşırılıkla....
Faz – Tahsîn-i KELÂM

Faz – Tahsîn-i KELÂM

Kalmışım dört duvara, kayıtsız şartsız esir, Değirmen taşı zaman, ânıma düşmüş asır. Sayfalar savruk kışır, sükûtum altın dane, Fasıllar açar gayra, nerde kendime tesir. Yollar âşığı olmuş, boyun eğdiği çölün, Şavk atmamış ay yüzü, ışığı sönmüş gölün. Bağımdan gül...
Dilek – Tahsîn-i KELÂM

Dilek – Tahsîn-i KELÂM

Bir hâl kulu tertemiz, kalbi de saf, dupduru Öyle kul et ki ya Rab; beklentisiz, lekesiz! Dil döksün vuslat için, gül gibi gam buhuru Kapında boynu bükük, kimsesiz, halakasız. Bilsin ki dünya yurdu, dik yokuşta tırmanış Gam hâlinde, neşede, hep seni hatırlamış. Şu...
Yağma – Tahsîn-i KELÂM

Yağma – Tahsîn-i KELÂM

Aradım, aradım, baş koyam eşik Ne yolmuş, pek zorlu, nefis sırnaşık! Dolandım, meğerse dost mihrabında Başımla ayağım oldu birleşik. Bir çemen, bir zülüf aldattı bizi Ölümcül, zehirli, bal tatlı bizi! Heves kafesine kapattı bizi Salladı, uyuttu, hoş dünya beşik....