Her gün batımında,
Dört başı mamur âr’dım,
Mey’us benlik ey, ne istersin?
Mücbir bir ölümden mi
Çığlık çığlığa yardım?
Bir güneş çizdim mahsur ömrüme,
Hadsizlik ve hadsizlik…
Karardım kendime gün sonunda.
Tezik yüreğe musallat,
Atmaca bir hayat.
Bazen kanatır kanadını
Ağlatır gözünü bazen,
Göğsünü mü daraltır yoksa?
Nereden bakarsın sahi?
Ufkunu parlatır belki,
Belki de kuşkuyu azaltır.
Çırpınmasız uçmaların olduğu,
Bahçelere dair,
Uçmaktan vazgeçmeyene…
Nasip midir herkese,
Bir müstakim bakış,
Tam isabet bir kapıda yakarış?
Ya her şeyi arzuna göre sunsaydı,
Bütün falsolar perdene yansısa,
Bütün ayıplar kefene yığılsaydı…
Tarak işlemez bir saç gibi
Elinde mi kalsaydı?
Gönül mihnetle hemhâl iken
Uzun saydı hep hayatı,
Hâlbuki küçük bir fiskeyle bitecek
Kuş uykusu bir rüyaydı…
Toparlan, toparlan
Gözü doymamış ey!
Bitmemiş emeller,
Kayboldu Kaflarda, araflarda,
Belki de yalancı, alaycı
Tayflara yakalandı…
Hadi hesapla ziyanını,
Kaç an içerdesin muhasip?
Bırak faydasız isyanını.
Hadi toparlan,
Zifir sillesi yemiş pejmürde!
Bak, gün yüzü görmemiş
Yeni gün aydı.