sükûnet bir lacivert hülyası

engin kıyıları masallara eş

sütliman denizlerin beklenen rüyası

sedef kakmalı dalgalar içinde

inci vadilerinde parlarken güneş…

zifiri ezgiler kadar sessiz

lemaları derinlerden derinde

ilk doğum sancısı, tan yerinde

kendi güzelliğinden habersiz.

münzevi bir şarkı mıydı sükût

ünlü-ünsüz notalar düzleminde?

ney yine lal kesilmiş velvele deminde…

zühde tutunurken aşkın elinde ut

erenler tekkesinde uykusuz umut

vadi yamaçlarına sinmiş suspus

içinde mahpus hüzne karşı bilge us.

bir naz makamı, yaz seferlerinden yadigâr

ilk göz ağrısı anılar harmanında

renk armonisi albümlerde gün gibi aşikâr.

şimdi şen şatır gülüşlerden çok uzak

Ankaların dünyasına uzanırken kırk kanat

rimelli resimlerin gölgesine dön gözüm, bir bak!

kendisiyle baş başa kalmış kırık hayat

ışığın etrafında pervane her saat.