LÖKÜS LAMBASI – Feride AKDAĞ

LÖKÜS LAMBASI – Feride AKDAĞ

Dedemlerin yüze yakın küçükbaş hayvanı vardı. Hayvanlar yazın köyün sıcağında ağıllarda durmasın diye dedemle anneannem yaylaya çıkarlardı. Köyümüzün iki yaylası vardı. Karagöl ve Kızıl Saray. Adına Kızın Sarayı derlermiş eskiler. Çok eski zamanlarda dönemin...
OYUN DOLU ÇOCUKLUĞUM – Doğan YÜCEL

OYUN DOLU ÇOCUKLUĞUM – Doğan YÜCEL

Çocukluğum Sivas’ın bir köyünde geçti. O günleri yâd etme yazısı bu. Çocukken oynadığımız oyunları hatırımda kaldığınca dile getirmek istedim. Dileyenle o günlere kısa, hayalî bir yolculuğa çıkalım. Türk halk kültürünün dijitalleşmeden önceki son neslinin bir...
  ZİFİRİ BEYAZ AYAZ – Talha ERÇEVİKBAŞ

  ZİFİRİ BEYAZ AYAZ – Talha ERÇEVİKBAŞ

  Burnundaki akıntıyı bile silme imkânı vermeyen 2005 kışıydı. “Soğuk” kelimesinin, ifadesini yitirdiği buz gibi bir gündü. Üşüdükten sonra ısınsan da soğuğu atamıyordun içinden. Hava o kadar soğuktu ki demiri tutunca elin demire yapışıyordu. Keskin, kuru, sert bir...