ZİFİRİ BEYAZ AYAZ – Talha ERÇEVİKBAŞ

  ZİFİRİ BEYAZ AYAZ – Talha ERÇEVİKBAŞ

  Burnundaki akıntıyı bile silme imkânı vermeyen 2005 kışıydı. “Soğuk” kelimesinin, ifadesini yitirdiği buz gibi bir gündü. Üşüdükten sonra ısınsan da soğuğu atamıyordun içinden. Hava o kadar soğuktu ki demiri tutunca elin demire yapışıyordu. Keskin, kuru, sert bir...
RUHLARIN DİYALOĞU – Talha ERÇEVİKBAŞ

RUHLARIN DİYALOĞU – Talha ERÇEVİKBAŞ

Ocak ayı sıcak ve nem demekti, dünyanın öbür ucunda. Kumsalın bulunduğu sokağın hemen sonunda kahve satışı yapan bir işletme vardı. Saatine baktı; “Açılmış, kahve kokusundan belli!” dedi mırıldanarak. Adımlarını hızlandırarak ulaştı. Kapısı ve pencereleri açık olan...
ÇOCUKLUK OYUNCAKLARIM – Doğan YÜCEL

ÇOCUKLUK OYUNCAKLARIM – Doğan YÜCEL

Çocukluğunda cep telefonu ve internet olmayan son nesiliz biz. Bizim çocukluğumuz şimdiki çocuklara göre çok daha uzun ve dolu dolu geçmiştir. Farkına varmadan saatlerin geçtiği vakitlerimiz yoktu. Her günü saat saat ve hatta vakit vakit yaşardık. Zamanın nesli...
BUĞDAY KOKUSU – Feride AKDAĞ

BUĞDAY KOKUSU – Feride AKDAĞ

Hasat sonrası buğdayın kendine has bir kokusu vardır. Yaz mevsimi geldi mi buğday tarlalarından gelen o koku, beni çocukluğuma götürür. Yıllar geçmiş olsa da yüzümde bir tebessüm, yüreğimde çoğalan özlemle bu sabah yine o kokunun peşinden gittim. Ah o buğday...