İSTANBULLU – Feride AKDAĞ

İSTANBULLU – Feride AKDAĞ

  Çocukluğumda yazın ara ara yaylaya giderdim. Yaylada akşamlar çok güzel geçerdi. Sekiz hanelik yaylada komşuluk da arkadaşlık da çok farklıydı. Dedemin Kore gazisi çocukluk arkadaşı vardı. Aynı zamanda dedemle sağdıçtılar. Bizim evin hemen yukarısındaydı...
LÖKÜS LAMBASI – Feride AKDAĞ

LÖKÜS LAMBASI – Feride AKDAĞ

Dedemlerin yüze yakın küçükbaş hayvanı vardı. Hayvanlar yazın köyün sıcağında ağıllarda durmasın diye dedemle anneannem yaylaya çıkarlardı. Köyümüzün iki yaylası vardı. Karagöl ve Kızıl Saray. Adına Kızın Sarayı derlermiş eskiler. Çok eski zamanlarda dönemin...
REÇELSİZ EV – Feride AKDAĞ 

REÇELSİZ EV – Feride AKDAĞ 

Babaannemden dinlemiştim doğduğum günü. Bahçedeki erik ağaçlarının ortasına reçel kazanları kurup tüm çocuklarına kış için reçeller yapardı. Kayısı, erik, vişne, çilek reçelleri. Bu tatlı telaşın olduğu bir gün, henüz doğumuma iki hafta varken birdenbire annemin...
BUĞDAY KOKUSU – Feride AKDAĞ

BUĞDAY KOKUSU – Feride AKDAĞ

Hasat sonrası buğdayın kendine has bir kokusu vardır. Yaz mevsimi geldi mi buğday tarlalarından gelen o koku, beni çocukluğuma götürür. Yıllar geçmiş olsa da yüzümde bir tebessüm, yüreğimde çoğalan özlemle bu sabah yine o kokunun peşinden gittim. Ah o buğday...
Otobüs Durağı – Feride AKDAĞ

Otobüs Durağı – Feride AKDAĞ

Sabahın ilk saatlerinde sisli  bir hava hâkim olurdu bu şehre. Sedat kalabalık insan topluluklarıyla dolu otobüs duraklarında mutsuz, yorgun yüzleri görmeye alışmıştı. Her gün aynı saatte beklediği otobüs durağına giden ilk kişi olurdu. Yıllardır rutin hâle...